Var, var…
Kenarda durup ortada görünen hem de epeyce bir Erzurumspor taraftarı var…
Maçlara gelmez!
Elini cebine atıp bilet almaz!
Geçirip sırtına bir forma almaz!
Ne tesislerin yolunu bilir, ne futbolcuların ismini; ama onlara sorsanız kulübün kuruluşunda kendi imzaları vardır…
Onu da geçtik…
Onursal Başkan Sekmen’den çok daha onursal başkan, Kulüp Başkanı Ömer Düzgün’den çok daha fazla kulüp başkanıdır onlar…
Aslında olan nedir peki?
Şudur:
Bu tip taraftarların değeri bizim gözümüzde ancak kaleci Szumski’nin pabucu kadardır…
Evet, aynen öyle…
Bu tip taraftarlara bizim tarafımızca yapılabilecek en güzel tarif; pabucumun taraftarıdır…
Onlar için malzeme çoktur…
İşleri güçleri “vır-vır, vir-vir” ya, bu kez de dillerine transfer tahtasını dolamışlar…
Haklılar mı?
Haklılar…
Ama tabi bu konuda haklı olmaları, onları “kıytırık taraftar” olmaktan kurtarmıyor…
Kaldı ki, söylediklerinin itibar edilir bir tarafı da yok zaten… Hem öbür türlü olsa bile bunlar nasılsa konuşacak başka şeyler bulurlar yine…
Dememiz o ki:
Erzurumspor’la ilgili yorum yapacak ya da eleştiri getirecek olanlar, karda-kışta, çamurda ve buzda bu takımın peşinden koşan ve Dadaşları bir an olsun yalnız bırakmayanlardır…
Onların yeri de baş üstünedir, göz üstünedir…
Haksız mıyız?