Hani hep sürekli Erzurum’daki soğuk havalardan, yazın bile ürperti getiren serin esintilerden yakınıyoruz ya…
Aslında bu hal Erzurum için bir nimete dönüşecek…
Ne zaman mı?
Küresel ısınma insanların yaşam kalitesi ve konforunu bütünüyle elinden almaya başladığı zaman…
Örneğin bu yıl…
Türkiye’nin birçok şehrinde termometreler 50 derecenin üzerini gördü… Bırakın gölgede kalmayı ve serinlemeyi, esen rüzgar bile sıcacık esti birçok bölgede…
Kaldı ki, Erzurum’da da hissettik bu yıl sıcak havaları, çok garip bir iklim değişikliğiyle karşı karşıya kaldık resmen…
Bazen soruluyor: “Neler oluyor?” diye…
Ne olduğu çok açık, küresel ısınma işte…
Bu böyle mi kalacak?
Kalmayacak…
Sıcaklıklar daha da artacak; öyle çok uzun yıllara gitmeye gerek yok; önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde bu sıcaklıklar bizi çok daha fazla perişan etmeye başlayacak…
Sonra ne olacak?
İnsanlar serin ve soğuk şehirlere doğru yönelecek…
Yani?
Yanisi şu:
Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde Erzurum’un dört bir yanı, hem de Türkiye’nin dört bir tarafından göç almaya başlayacak…
Kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede bu nüfus sirkülasyonunu hep birlikte görecek, bu gelişmeye hep birlikte tanıklık edeceğiz…
Haaa!
Bir de şöyle bir durum var…
İnsanlar, yani artan dünya nüfusu doğanın ve ekosistemin dengesini nasıl ki bozduysa, ilerleyen yıllarda artacak nüfus popülasyonuyla Erzurum’daki dengeyi de bozacak…
İyi mi, kötü mü diye sormaya gerek yok…
Sonuçta her şeyin bir ömrü var, öyle değil mi?
Dünyanın bile…
Yani bu dengeler bozula bozula öyle ya da böyle dünyanın da sonunu getirecek…