Paylaşanın ismini hatırlamıyorum ama sosyal medyada gözüme ilişti.
Yazmıştı ki birisi; “Sporun her branşında iyiyiz futbol hariç! Yüzün ağ ola futbol federasyonu…”
Gerçekten de çok haklı.
Güreşte, boksta, karatede, salon ve kış sporlarında en iyi dereceler bizim ama iş futbola gelince çuvallıyoruz.
Bunun sebepleri elbette sıra sıra sıralanabilir ama bana göre, bizim bu gayretimizi en çok da federasyon törpülüyor.
Futbol artık nasıl bir sektörse, kurtlar sofrasından farksız.
Güç yetiren yetirene; kadronuz nasıl olursa olsun, sahada top oynamak yetmiyor. Bir de masada kazanmak gerekiyor maçları.
En basit örnek, Kasımpaşa maçında Erzurumspor’un uğradığı haksızlık…
Davalar açıldı, mahkemelere gidildi, başvurular yapıldı ama hiçbir ses çıkmadı. Böyle bir olay bir başka kulübün başına gelmiş olsaydı, kim bilir neler olurdu neler.
Söz konusu olan Erzurum ya, kimsenin umurunda bile olmadı.
Bu saatten sonra o işten bir ses çıkar mı bilmiyorum, açıkçası umudum da yok.
Buradan yapacağımız çıkarım şu; kadro kurmakla en iyi futbolcuyu almakla olmuyor bu işler. Tamam, Erzurumspor’da bu manada çok eksiklik, çok hata oldu. Aynı hataların yeniden yapılmaması en büyük beklenti elbette…
Fakat şu futbol lobisinde de söz sahibi olmamız gerekmiyor mu artık sizce de?
Yani ne bileyim federasyonda, yönetiminde, o piyasada sözü geçen etkili ve nüfuzlu kişilerle iç içe olmayı beceremiyor muyuz sanki?
Bu konuya niye girdiğime gelince…
Şimdi diyorum ki Süper Lig’e çıktık yeniden ve o coşkuyu tekrar yaşadık.
İyi de, sezon ortasında ya da sonunda yine küme düşme sancıları çekeceksek eğer; bunca zahmete boş yere katlanmış olacağız.
Bizim işte bunu da düşünerek ortaya bir vizyon planı koymamız gerekiyor. Uzun sözün kısası federasyona elimizin de dilimizin de uzanması gerekiyor.
Yoksa ha çıkmışız, ha düşmüşüz, ikisi de aynı şey.