Yani bir memleketin takımıyla bu kadar mı uğraşılır, bu kadar mı oynanır? Dün Bandırmaspor maçını izlerken, karşılaşmayı anlatan sunucuya ayrı, hakeme ayrı bir ayar oldum. Hakem Akarsu, takımın mağlup oluşundan öyle bir zevk alıyordu ki, anlatamam. Sunucuyu hiç sormayın, sanırsınız a milli takım Ermenistan’a karşı oynuyor. Yemin ediyorum bunların Erzurum’a özel bir karın ağrıları var. Daha maç sona ermemiş, sunuculuk yapan adam galibiyet üzerinden sıralama yapıyor, play-of hattını belirliyor, finali konuşuyor. Yani sinirden dişlerimi nasıl sıktıysam artık vallahi çenelerime ağrı girdi.
Hele şu işe bakın, memleketin stadyumu yok, ayrı bir dert. Senelerdir hakemlerle uğraşıyoruz ayrı bir dert, yayıncı kuruluşlarla uğraşıyoruz ayrı bir dert. Tahtamız kapalı ayrı, kadromuz yetersiz ayrı bir dert. Bunca dertle üstelik sürekli uğraşıyor olmak bizi zaten yeterince yoruyorken, kalkıp birde Erzurumspor’un karşısına dikilmiş olan lobiyle uğraşıyoruz.
Bazen diyorum galiba bu Dadaş’ın kaderi olsa gerek; millet ne zaman zora düşmüşse Dadaş yanında olmuş, ama Dadaş ne zaman zora döşmüşse maalesef yanında duran olmamıştır. Bu dünde böyleydi, bugünde böyle.
O yüzden sözüde uzatmak istemiyorum, sitemlerimide sıralamak istemiyorum. Çünkü doldukça dolmuşum zaten, ağzımı açmaya kalkarsam öyle zannediyorum ki, bayramlık ağız olur benimkisi diyor ve susuyorum. Bazen susmak bile en güzel cevaptır hak edene...