CHP’li seçmenlerin seçimlerde yaşadıkları hayal kırıklığı malum. Aralarında bu hüsranı kabul edip gerçekleri dile getirenler de var, Erzurum değimiyle damarına verip milli iradeye kafa tutanlar da var.
Görüyorum sosyal medyada, gazeteciler, sanatçılar, yazarlar, çizerler, ensesi kalınlar, kerli ferli adamlar arasında CHP’nin geldiği noktayı eleştirenler oluyor. Haklı olarak diyorlar ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendini bir gözden geçirmesi lazım. Bu gerçek değil de nedir? Ama işte fanatik bir kesim var ki, bu gerçeği bırakın dile getirmeyi, duymak bile istemiyor. Kim dile getirirse de, hemen tepesine biniyor ve ensesinde boza pişiriyor. Böyle olmaz arkadaşım! Kabul edeceksiniz, kazanamadığınızı, bu işin üstesinden gelemediğinizi kabullenip bundan sonra ne yapacağınıza bakacaksınız. Ama işte sizde bu vizyon da yoktur, işiniz gücünüz suyu bulandırmak. Öyle olmasa TBMM’de Cumhurbaşkanı yemin töreninde ayağa kalkmamak yerine, millet iradesine olan saygınızı gösterirdiniz. Bunların arkasından giden kitle içerisindeki akıllı başlı adamlar zaten bunları eleştiriyor, ama bunlarla aynı kafada olanların yolu da aynı, izi de aynı. İradeye saygısızlık!
Dinleyin bu kafadaki seçmenler! Bu akılla ve bu fikirle bir yere varamazsınız. Nitekim 60 küsür senedir de varamıyorsunuz. Milletle kavga ediyorsunuz, iradesine saygısızlık yapıyorsunuz, milli ve manevi değerlere küfrediyorsunuz, aşağılayıp hakaret ediyorsunuz. İnsanların baş örtüsüyle uğraşıyorsunuz, okuluyla, kılık kıyafetiyle, yaşam tarzıyla uğraşıyorsunuz. Bugüne bugün ben şahsen sizin bu arkasından gittiğiniz CHP’den devlet millet yararına ne bir proje duydum, ne de hedef gördüm. Varsa yoksa kavga, varsa yoksa polemik, varsa yoksa tartışma, kötüleme, karalama, aşağılama, ayrıştırma, ötekileştirme. Ondan sonra da diyorsunuz ki, biz niye iktidar olamıyoruz. Olamazsınız tabi çünkü kendi kendinize en büyük zararı yine siz veriyorsunuz. Tavsiyemdir, kafanızı çalıştırın biraz! Millete sırtınızı değil, yüzünüzü dönün ki, millette sizin yüzünüze baksın! Ama nerde sizde o yüz…