Muhalefet afeti… 

Türkiye’de her yıl deprem oluyor ve her yıl yüzbinlerce insan ölüyor ya, akılsızlar topluluğu diye tarif edeceğim muhalifler topluluğu kalkmış devlete hesap soruyor. 
Yani deprem doğal afet, Allah’tan geldi, buna en küçük bir şüphemiz yok. Ama biliyor musunuz asıl afet bizim ülkemizdeki muhalefet. Yani depremin bile bir ölçüsü, büyüklüğü, şekli var ama bizim muhalefetin ne ölçüsü var ne ayarı var ne de bir karakteri. 
Yahu Dünya Sağlık Örgütü bile en üst düzeyde alarm veriyor ve yabancı bilim insanları Türkiye’de yaşanan bu depremin eşi görülmemiş bir felaket olduğunu anlatıyorken, bizim içimizdeki kanı bozuklar bu deprem üzerinden devleti suçluyor. Yabancı yayın kuruluşları Türkiye’deki deprem felaketinin boyutlarına dikkat çekiyor ve deprem bölgesinde verilen mücadelenin büyüklüğünden bahsediyorken, bizim içimizdeki artık oğlu artıklar deprem bölgesinde polis yok diyor, asker yok diyor, AFAD yok diyor. 
Bana sorarsanız bundan iyi afet mi olur? Deprem, sel, su baskını, kar, kış, kıyamet, vallahi bunlar az gelir. Allah’ın bize verdiği en büyük afet içimizdeki hainler ve onların yağıyla ekmek yiyen muhalefet. 
Afet mi diyorsunuz, işte size afet! Felaket mi istiyorsunuz, alın size Türkiye’de muhalefet. O yüzden milletimiz bu depremin yaralarını sarar, bu badireden de atlar ama bizdeki muhalefetten nasıl kurtulur işte onu bilmiyorum. 
Ne diyeyim ki daha başka, bunlardan bizi Allah kurtarsın!