Evimizde üç maç yaptık, ikisini kazandık. Bu da iç saha maçlarında bizim çok daha avantajlı olduğumuz anlamına geliyor. Dün oynanan Boluspor maçında, hakeminde olağanüstü katkılarıyla az kalsın 3 puana sevinmek yerine, 1 puana razı olmak zorunda kalıyorduk. Takım genel anlamda iyiydi, mücadele güzeldi, 90 dakika boyunca savaşan ve kazanma isteğinden vazgeçmeyen bir takım izledik. Ama gelin görün ki, ne zaman işler yolunda gitmeye başlasa, Erzurum tabiriyle bir it ağzı değiyor bu gidişata.
Dünkü maçtada orta hakemin zulmüne uğradık resmen. Adam ilk kez mi maça çıkmış, ilk kez mi hakemlik yapıyor anlamadım. Bariz lehimize çalınması gereken düdükler arada kaynadı gitti. Hakem dediğin yüzü topa dönük olur, bu hakem maçın büyük bir bölümünde resmen topa ve mücadeleye arkasını döndü. Bazende gözünün önündeki kural ihlallerini bile görmedi veyahut görmek istemedi.
TFF bu hakemleri nereden buluyor, bunlara nasıl düdük verip maç yönetmeye gönderiyor, benim aklım almıyor. Yani bir halı saha hakemi bile bu maçın hakeminden çok daha iyi karşılaşma yönetirdi.
Zaten Türk futbolunun sorunu bu; hakemlerin tamamına yakını sıkıntılı ve arızalı. Şöyle adını duyduğunuzda sırtınızı rahatça geriye yaslayacağınız hakem sayısı yok denecek kadar az. Onlarıda zaten bizim maçlara vermiyorlar.
Ben buradan bir çağrı yapmak istiyorum TFF’ye, hoş kendileride biliyorlar ya hakemlerin ne kadar beceriksiz ve vasat olduklarını ama niyeyse gerekeni yapmıyorlar.
Diyorum ki, bu hakemlere kendi yönettikleri maçları bir izletin, çıplak gözle kendilerine bir baksınlar ki, o sahaya hakem olarak mı çıkmışlar yoksa futbol katili olarak mı? Her kuralı öğretin bunlara, en ince ayrıntısına kadar futbolun gereksinimlerini anlatın, hepsinden öncede, maç esnasında hakemlerin topa ve mücadeleye sırtlarını dönmemeleri gerektiğini belletin. Öbür türlü maçlara hakem ataması yapmasanızda olur zaten. Nasılsa sokaktan geçen herhangi biri bile sizin atadığınız hakemlerden çok daha iyi maç yönetir. Bilmem anlatabildim mi?