Niye bu haldeyiz?

 

İslam coğrafyasının içinde bulunduğu durumu tarif etmeye kalksak, aklımıza ilk gelen hep ka ve gözyaşı oluyor. Hele bir İslam ülkelerini sayın ve ne halde olduklarını araştırın. 
Hepsinde yokluk, yoksulluk, sefalet, savaş, esaret, kan, savaş, gözyaşı var. Aralarında birkaç ülkeyi  kenarda tutalım, onlar da zaten ipleri başkalarının elinde olan ülkeler. 
Peki, Müslümanların hali bu mu olmalı? Müslümanlar sürekli eza, cefa mı çekmeli?
Müslümanlar niye hep sıkıntılarla baş başa? Müslümanların niye yüzü gülmüyor? 
Şimdi bu sorulara günü kurtarma amaçlı cevap verecek olan uyanık Müslümanlar derler ki, Allah Müslümanları imtihan ediyor, Müslümanlara bu dünya cehennem çünkü. 
Halbuki hiç alakası yok, Allah kulunu imtihan eder, buna da itirazım yok. Ama manzaraya bakınca, bana göre bunun imtihanla da ilgisi yok. Müslümanlar zulüm altında çünkü Müslümanların birbirlerinden haberleri yok. Müslümanlar esaret altında, çünkü çıkarlarının ve menfaatlerinin kölesi olmuş durumdalar. Müslümanlar zorluklarla karşı karşıya, çünkü işin kolayına kaçmayı alışkanlık haline getirmiş durumdalar. Peki Müslümanlar böyle sorumsuz mu olmalıdır? Tüm soruların cevabı da burada saklı zaten. Birbirine sahip çıkamayan Müslümanlara Allah hasip çıkar mı, çıkmaz. 
İsrail örneğini verecek olursak, tükürsek boğacağımız bir ülke dünyaya meydan okuyor. Bu davada Müslümanlar üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmiş olsaydı, alemleri yaratan Allah, bu zulme rıza gösterir miydi, bence göstermezdi. Burada sorun bizde ve İslam aleminin içinde bulunduğu karmaşa tamamen bizim kendi eserimizdir.