Erzurumsporun Kocaeli deplasmanından en az bir puanla döneceğini olan inancımı geçtiğimiz günlerde siz değerli okurlarını paylaşmıştım. Hatta maçtan galip gelmemiz halinde bunun benim için bir süpriz olmayacağını bile söylemiştim.
Çünkü bizim takımımızda gerçekten çok samimi bir mücadele gücü var. Yani futbolcularımız sırf maça çıkmış olmak için oynamıyor tam tersine maçtan galip ayrılan taraf olmak için adeta canını dişine takıyor.
Galibiyet için sürpriz ifadesini kullandığıma bakmayın . Çünkü bu maçın galibi aslında Erzurumspor olmuştur.
Hakemlerin adeta katlettigi futbol ve liğme liğme doğradıkları Erzurumspor aslında Kocaelispor’u yenmiştir. O sahadan her ne kadar bir puanla ayrılmış olsak bile bir gerçek var ki maçın kazananı tarafı dadaş olmuştur.
Hakemlerin karınlarında Erzurumspor diye bir ağrı olmasa , bu maçta adalet hak hukuk geçerli olsa, o maçta hakemler vicdanlarını soyunma odasında bırakmamış olsa, şu anda biz çok daha farklı şeyler konuşuyor olurduk.
Tabi bir yanda bunlar olup biterken Türkiye futbol Federasyonu’nun futbolun geldiği nokta ile ilgili olarak hakemleri bir çeki düzen vereceğini zannetmiyorum .
Çünkü Türk futbolunun neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor . Sistem o kadar çürümüş o kadar kokuşmuş ve o kadar bozulmuş ki, hakemler göz göre göre bile isteye dilediği takımı buduyor parçalıyor Ve doğran doğran ediyor.
O biz takım olarak cami olarak bu tür yaklaşımları alışık olduğumuzdan üzerinde çok fazla durmak istemiyorum. Hele Türkiye futbol federasyonu’na ve onun hakemlerine ahlak ve vicdan hatırlatmasında bulunmayı hiç istemiyorum.
Çünkü biliyorum ki hiçbir işe yaramayacak. Eğer işe yarayacak olsaydı bizimliklerimizdeki bir çok hakeme şimdiye kadar çoktan düdük astırılmış olurdu.
Ben sadece şu kadarını söylemek istiyorum: sizin başınıza Erzurumspor kadar taş düşsün!