Tesadüf müdür yoksa komplo teorisi midir, orasını bilemiyoruz… Ancak birçok kez yazılıp çizildiği için biz de onların yalancısıyız…
Hata ve hatta bu konuyu birkaç ay önce de Erzurum özelinde yazar Ömer Dursun dile getirmişti…
Geçtiğimiz Mayıs ayını hatırlamaya çalışın!
Hatta son haftalarını…
Gökyüzünde bulutlar halinde sıralı sıralı izler görür olmuştuk… Sonrasında basık ve sanki de nemli bir hava şehrin üzerine çökmüş, Haziran ayının ilk haftaları ise, mevsim normallerinin üzerinde bir sıcaklıkla seyretmişti…
Sonrası malum…
Sırtımız bir türlü ısınmadığı gibi, yine mevsim normallerinin dışında bir yağışlı havanın etkisi altına girmiş durumdayız…
Elbette yer de O’nun, gök de O’nun; dolayısıyla O ne dilerse, muhakkak o olacak…
Ve fakat doğanın altını üstüne getiren insanoğlu, acaba iklim ve mevsimlerle de oynamaya başladı diye edemiyor insan…
Bulut tohumlama var mı, var…
Yağmur yağdırmalar, bulut yüklemeler falan…
Yine hatırlayın!
Bir ara Erzurum’a sis yüzünden uçaklar inemeyince, sisli hava tabakasını dağıtmak için havaya bazı müdahaleler gündeme gelmişti…
Yani bunlar olmayacak şeyler değil…
Acaba diyoruz ki, Temmuz ayını adeta rezerve eden bu yağmurlar, gökyüzünde gördüğümüz o bulut izlerinin bir sonucu mu?
Bu bir teori evet…
Destekleyeni de var, karşı çıkanları da…
Hatta ve yine hatta yağan bu yağmurların içeriğinde alüminyum ve arsenik gibi ağır metallerin bulunduğu bile ileri sürülüyor…
İddiaya göre:
Bu tip müdahaleler mevsimleri değiştiriyor, yağışları artırıyor, toprağı ve insanları zehirliyor… Kısırlık, solunum yolu enfeksiyonları, depresyon, içe kapanıklık, üşengeçlik, karamsarlık ve daha neler nelere sebep oluyormuş, haberimiz yok!
Dediğimiz gibi…
Aslı astarı var mıdır, bu iddialar teori midir, gerçek midir bilemiyoruz…
Ama söz konusu insan olunca ve hele de biyolojik savaş gerçeği orta yerde durunca, “olur mu olur” demeden edemiyoruz ne yazık ki!
Olur mu?
Olur mu, olur valla…
Mevzunun adına “Chemtrails” diyorlar…
Bakın bakalım, siz ne dersiniz bu işe!