İlk açıklama İYİ Parti’den gelmişti…
Ne demişlerdi?
- Seçim bitti, ittifak bitti…
Sonra kervana Saadet Partisi dahil oldu…
Ne dedi Karamollaoğlu?
-İttifak uzun bile sürdü…
Bir-iki gün içerisinde küsurat partilerinden de ses çıktı mıydı, Millet İttifakı tarih olur gider…
Biz şaşırdık mı?
Şaşırmadık…
Çünkü bunların ki kağıt üstünde ve çıkara dayalı bir ittifaktı…
Ruhsuzdu…
Manasızdı, anlamsızdı, aykırıydı, çelişkiler yumağıydı…
Düşünün ki, Saadet Partisi ile CHP aynı masadaydı… İYİ Parti ile HDP aynı yolun yolcusuydu…
Dikiş tutar mıydı?
Tutmazdı elbette…
Temel Dede’nin de dediği gibi:
-İttifak çok bile sürdü…
Hakikaten de öyle…
Yani bu masa kardeşliğinin seçim görmüş olması bile kendi adlarına kazanımdır…
Haa!
Bu arada, dün TBMM Genel Kurulu’nda yemin töreni vardı malum...
MHP Lideri Bahçeli’nin TBMM Başkanı olarak yönettiği Genel Kurul’da ne oldu, biliyor musunuz?
HDP milletvekilleri İstiklal Marşı okunurken dudaklarını bile kıpırdatmadı…
Şaşırdık mı?
Hayır…
Çünkü daha seçime gitmeden;
-100 yıllık Cumhuriyet sistemini değiştireceğiz, diyorlardı bunlar…
Ne diyelim…
İstiklal Marşı hazımsızlıkları yüzlerinden okunan ittifak ortaklarıyla CHP gurur duysun!
İYİ Parti gurur duysun!
Saadet gurur duysun!
Ahmet Davutoğlu gurur duysun!
Ali Babacan gurur duysun!
Ve tabi bir de bu çarpık ilişkileri göre göre, bile isteye bunlara oy veren seçmen kitleleri düşünsün!
Onlar düşünedursun, biz de şöyle son verelim yazımıza:
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak,
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak,
O benimdir, o benim milletimindir ancak…