Ben onlara medya maymunu dediğimde, yandaşlarının çoğundan sitem ve azar işitmiştim. Ama gelin görün ki, zaman beni yine haklı çıkardı. Erzurumspor’un belirsizlik içerisindeki durumuna baktıkça, mavi beyazlı kulübün üzerinden prim kasmak isteyenlerin gerçek yüzlerini dahada yakından görmüş oldum.
Görüyorsunuz değil mi? Bir aydır mavi beyazlı kulübün başına geçecek bir başkan aranıyor ve sorsanız kanlarının bile mavi beyaz aktığını söyleyenlerin hiçbirisinden bugüne kadar ses çıkmadı.
Kulüp bir aydır başkanını bekliyor, bekliyor ki, bir babayiğit çıksın, maddi ve manevi gücüyle elini taşın altına koysun ve bu şehrin takımına sahip çıksın. Ama tabi her şey lafta, sözde…
Şu ana kadar bir kişi bile ben bu işin altından kalkarım diyerek öne çıkmadı. Çıkmadı, çünkü Onursal Başkan Mehmet Sekmen’den garantör olmasını istiyorlar. Yav tamam da, Sekmen Başkan kulübe garantör olduktan sonra şu bizim “Deli Ramazan” dediğimiz delikanlı bile her şekil başkanlık yapar nasılsa. Bu cümleyi kurarken Ahmet Dal’ı istisna tutmak istiyorum, çünkü Sekmen’in garantörlüğünü arkasına almış olmasına rağmen beceriksizlikten başka bir şey yapmayan yöneticilerde gördü bu şehir.
Sözümü fazla uzatmak istemiyorum ve diyorum ki, bu kulübü ayağa kaldıracak bir tek isim var, oda Mehmet Sekmen’in ta kendisidir. Gerekirse Ahmet Dal’ı yeniden görevlendirecek ve Erzurumspor futbol takımının yoluna devam etmesini sağlamalıdır. Muhtemel böyle bir gelişmeye karşı duracak ve itiraz edecek olanlar varsada, onlara bulunacağım tek tavsiye gidip kumda oynamaları yönündedir. Çünkü onların samimiyetsizlik kirini ancak kum temizler. Bilmem anlatabildim mi?