Uyandığımız her yeni gün, yeni canlılıklar ve hareketliliklere gebe. 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimler öncesinde artık partilerin stratejileri belli oldu. Bu doğrultuda adaylarda sahaya inmeye ve seçmenlerle buluşmaya başladı.
Sonuçlara ilişkin olarak şimdiden bir kestirmede bulunmak ve tahmin yürütmek aslında çok zor değil, çünkü kendini kandırmak isteyenler bu seçimin kıran kırana bir seçim olduğunu ifade ediyor.
Bana göre ise tam tersi; sebebine gelince, bir yanda terörle işbirliği yapmış bir ittifak, diğer yanda milli ve manevi değerleri başüstünde tutan bir ittifak var.
Bir yanda her türlü cinsel sapkınlığın önünü açmaya niyetli bir ittifak, diğer yanda ailenin en mukaddes kurum olduğunu savunun bir ittifak var.
Bir yanda, PKK’lı teröristler başta olmak üzere fetöcü, metöcü, itöcü ne kadar terör örgütü mensubu varsa serbest bırakmayı vaat eden bir ittifak, diğer yanda terörle mücadelede kararlı bir duruş göstereceğini savunan bir ittifak var.
Bir yanda İHA’lara, SİHA’lara, Bayraktar’a, Kızıl Elmaya’ya dokunmaya niyetli ve milli savunma sanayini pasife almayı kafaya koymuş bir ittifak, diğer yanda ülkenin ordusunu dört bir yandan teçhiz etmeye çalışan bir ittifak var.
Bunlar sadece belli başlı örnekler.
Bu örnekler bile ortada dururken, 14 Mayıs seçimlerinin nasıl sonuçlanacağını kestirememek, gerçekten bu milletin ferasetine haksızlık etmek olur.
Çünkü millet kimin yanında neden duracağını çok iyi biliyor. Bugün Cumhur İttifakına muhalefet eden binlerce seçmenin sandık başına gidince tercihini yine Cumhur İttifakından yana yapacaklarına yemin edebilirim, ama kanıtlayamam.
Benim son sözümde budur.