Lig fikstürü çekildiğinde ilk haftalardaki rakiplerimizi görünce, işimizin gerçekten zor olduğunu düşünmüştüm. Haklıydım, çünkü rakiplerimiz ligin banko ekiplerindendi. Erzurumspor’daki transfer tahtasının kapalı oluşu, kadromuzun zayıf ve yetersiz kalması gibi sebeplerden dolayı bu maçlarda bizi zor anların beklediğini biliyordum, herkes biliyordu.
Nitekim maçlarda bunu gördük, ancak çoğunun hesaba katamadığı bir şey oldu ve Erzurumspor öyle güzel bir mücadele ortaya koydu ki, sezon başında ligin diğer ekiplerinin dikkate bile almadıklarından emin olduğum bu ekip, gelinen noktada korkutan bir ekip haline geldi. Yani şu anda ligdeki tüm takımlar bir Erzurumspor gerçeğinin farkındalar ve ister maçları içeride isterse dışarıda olsun, dikkatli olmaları gerektiğini artık biliyorlar.
Şimdi önümüzde Keçiörengücü takımı var, bu takımla yıldızımızın barışık olmadığı bir gerçek. Ama ben şahsen takımımızın bu maçtada güzel bir mücadele ortaya koyacağını düşünüyorum. Kendi taraftarı ve kendi sahasında yeni bir galibiyet almamak için hiçbir sebebi yok bence Erzurumspor’umuzun.
Giderek güçlenen ve tecrübe kazanan kadromuzla en minimum kayıpla kendimizi devre arasına atmamız gerekiyor. O süreçte neler yaşanır tabi şimdiden tahmin etmek zor ama devre arasında yapacağımız birkaç takviye ile sezonun ikinci yarısına mükemmel bir kadro ile merhaba diyebiliriz.
Ama tabi bunun için ilk yarıyı çok güzel sonuçlarla sona erdirmemiz lazım ki, transfer tahtasını açtırmak içinde mücadele verilebilsin.
Bir hatırlatma daha yapmak istiyorum, oda eğer sezonun ortasına kadar güzel bir grafik çizer ve istediğimiz puanlarla ilk yarıyı kapatırsak, bu durum yönetimde sakın rehavete yol açmasın. Yani transfere ihtiyacımız olmadığını falan akıllarına getirmesinler sakın. Çünkü ligin ikinci yarıları her zaman ilk yarıdan farklı ve zor olmuştur öyle olmayada devam edecektir. Bu sebeple sezonun ikinci yarısı için mutlaka bir b planımızın olması gerekiyor diye düşünüyorum.