Siyasette şaşmaz geleneklerden birisi de, “çıkar çatışması” olmuştur. Siyasetin içerisinde uzun yıllar bulunmuş ve halen de yine içerisindeki birisi olarak şunu çok rahatlıkla ifade edebilirim.
Herkes için geçerli olmasa da, istisnalar kaideyi bozmuyor sonuçta. Örneğin bir siyasetçiden, bu bir il başkanı olabilir, bu bir milletvekili olabilir, belediye başkanı olabilir,yani hiç farketmez. Ola ki, işiniz düştü ve bir şey istediniz, velev ki o istediğiniz şey olmadı. Ondan sonrasını hiç düşünemiyorum bile. Artık o siyasetçi bir anda hırsız olur, işe yaramaz olur, beceriksiz olur, başarısız olur, olur da olur.
Bunları yazan birisi olarak, aynı şey yazar çizer takımı için de geçerli ne yazık ki. Elbette yine hepsini aynı kefeye koymak yanlış olur ama takdir edersiniz ki, istisnalar kaideyi bozmuyor.
Kendine yazar diyen kimileri, kendine gazeteci diyen kimileri var ki, Erzurum’da aslında sülükten farksız. Siyasetten onlar da zaman zaman bir takım taleplerde bulunurlar, olursa ne güzel, ama olmazsa…!
Oturur bir güzel döşenirler, bir güzel yazarlar. Daha düne kadar güzelleme yaptıkları siyasetçiyi; artık belediye başkanıysa belediye başkanı, milletvekiliyse milletvekili, il başkanıysa il başkanı, hiç fark etmez. Veryansın ederler. Bunlar sözde yazardır, çizerdir, topluma yön veren sözde kişilerdir. Ama bana sorarsanız, bunalrın hiçbirisi hiçbir halt değildir, onlardan olsa olsa ancak tuvalet temizliğine yarayacak kirli bir pas pas olur ancak.
Kendimden yola çıkarak söylüyorum; bunları yaşadım, bunları bire bir gördüm ve birebir tecrübe ettim de yazıyorum.
Altını yine çok net çiziyor ve diyorum ki, etrafınıza şöyle geniş bir yelpazede bakın..! Kendini adam yerine koyan ve aslında yukarıda da söylediğim gibi tuvalet paspasından farksız olan bir takım tiplerden siyasetçilere, vekillere, il başkanlarına, belediye başkanlarına sürekli ve çok ağır eleştirilerde bulunanlar varsa, anlayın ki istedikleri olmamıştır. Yine aynı şekilde kimi yazar çizer paspasların durduk yere yazdıkları yazılara denk gelirseniz, bilin ki onlar da o eleştirdikleri siyasilerden mutlaka bir şeyler istemiş ve istediklerini alamamışlardır.
Benim adım belli, sanım belli, adresim belli, yolum belli. Yazdıklarımdan ötürü karnı ağıran, ayağına bastığım için de havlama ihtiyacı hisseden olursa, bana bir işaret versinler yeter. Onların üzerine sifonu çekmesini de bilirim. Siz de öyle yapın bence, hayatınızı, çevrenizi, hatta sosyal medya hesaplarınızı bile arındırın bu pisliklerden...!