AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan demiş ki:
-Erbakan Hoca hayatta olsa teravihin ilk gününü Ayasofya'da kılar, Erdoğan'ın alnından öperdi…
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş de cevap vermiş:
-100 tane Ayasofya açsa alnından öpülmez. Niye, 1 tane Suriye'yi mahvetmek, 1 tane Müslüman'ın burnunu kanatmak 100 tane Ayasofya'ya değişilmez!
Sahi!
Bu ülkenin başka işi gücü yok, her şey dört dörtlük ve güllük gülistanlık ya, sırf vakit geçsin diye bu tarz geyikler yapıyoruz işte…
Yok, Erbakan Hoca olsaymış, teravih ilk gününü Ayasofya’da kılarmış da, yok 100 tane Ayasofya açılsa da, alnından öpülmezmiş de…
Kuzum ya!
Hakikaten neyle besleniyorsunuz siz?
Ya da şöyle soralım:
Neyin kafasını yaşıyorsunuz!
Örneğin, ilk sorumuz AK Partili Bülent Turan’a:
Sayın Turan!
Ayasofya’nın ibadete açılmış olmasının önemini anlamak yahut anlatmak için Erbakan Hoca’dan örnek vermeye lüzum yok ki! Aklıselim olan, yüreğinde zerre kadar da olsa iman taşıyan herkes bunun anlam ve önemini bilir zaten!
Hal böyle iken ne lüzumu var şimdi bu tarz çıkışların?
Gelgelelim SP Genel Başkan Yardımcısı Güneş’e:
Sayın Güneş!
Ayasofya ile Suriye arasında mukayese yapıyorsun madem; o halde Suriye’nin geldiği noktanın baş sorumlusunun, size 6’lı masayı kuranlar olduğunu da biliyor olman lazım!
Suriye’yi mahvetme meselesine gelince:
Türkiye’nin Suriye’de izlediği politika; PKK denilen hain terör örgütüne vurulan en büyük darbedir ve sen buna “Suriye’yi mahvetmek” diyorsan eğer; sana da pes doğrusu!
Tamam, masanızın etrafında görünmeyen bir sandalye ve o sandalyede oturan bir HDP var, onu biliyoruz da…
Bari hiç olmazsa bunu kadar belli etme!
Uzun sözün kısası Sayın Turan ve Sayın Güneş…
Sizin gündeminiz bu olabilir belki ama milletin gündemi bu değil, halkın gündemi böyle değil…
Dolayısıyla bırakın Ayasofya’yı Suriye’yi de, dünyayı bir ateş gibi çevreleyen küresel ekonomik krize karşı ne yapabilir ve bu girdaptan hangi formülle kurtulabiliriz, ondan haber verin…
Tabi varsa sizin böyle bir gündeminiz?