Erzurumspor’un Manisaspor karşısında verdiği mücadeleyi soluksuz izledik… Başlangıç güzeldi, baskı, mücadele ve agresif futbol adına ne ararsanız vardı…
Maçın ilk 20 dakikalık bölümünde gole dönüştürebileceğimiz çok sayıda pozisyon bulduk, ama olmadı…
Orhan Ovacıklı’nın attığı golün ardından Eren Tozlu’nun filelerle buluşturamadığı penaltıyı gole çevirebilmiş olsaydık, strese bile girmeyecektik belki de…
Dedik ya, olmadı işte…
Emircan harikaydı…
Estrella harikaydı…
Szumski harikaydı…
Orhan, Mücahit, Hasek, Eren, Aykut…
Her birisi ortaya yürek koydu adeta…
Novikovas…
Oltan…
Bu iki oyuncu da, kendilerinden beklenen performansı sergileyebilmiş olsaydı, belki de farka bile gidilebilirdi bu maçta…
Sahi!
Herkes gibi biz de çok merak ediyoruz:
-Acaba Novikovas’ın bir sıkıntısı mı var?
Yani hepimiz biliyoruz ki, dün sahadaki Novikovas bizim bildiğimiz Novikovas değildi…
Hatalı pasları, topu ezip ezip durması, maçın bazı bölümlerinde sahada sadece gezinmekle yetinmesi, takımın şevkini de kırdı, futbol kalitesi ve zevkini de götürdü…
Sonra Oltan…
Yaklaşık 70 dakika sahada kaldı ama; emin olun bu 70 dakikalık bölüm 10 kişi oynamamıza yetti de, arttı bile…
Yani bir forvet, takımının ve takım arkadaşlarının dengesini bu kadar mı bozar?
Tamam, iyi, güzel hoş…
Yüksek topları indirmesi, rakip savunmayı taciz etmesi falan kabul edilebilir de; birilerinin Oltan’a stoper olmadığını hatırlatması lazım bize göre…
Ve gelelim Yücel Hoca’ya…
Açık konuşalım; takıma elinin değdiği çok belli…
Bu da baskı ve hücum anlamında ilerleyen haftalarda çok daha kaliteli maçlar izleyeceğimiz anlamına geliyor…
Dolayısıyla böyle bir durumda bize de, mavi beyazlı ekibi, özellikle de teknik heyetiyle birlikte tebrik edip, kutlamak düşer…
Bravo takım!
Tebrikler Erzurumspor!