TEHLİKE ÇANLARI

Erzurumsporun zorlu rakiplerine karşı oynadığı futbolun hep üst düzey olduğunu daha önce çok kez söyledim. Bu tespitin doğrultusunda Gençlerbirliği ile oynadığımız maç, beni bir kez daha doğrular nitelikte oldu. 
Tabi bu tespitim doğru, bizim üst düzey mücadele sergilediğimiz karşılaşmaları galibiyetle sonuçlandıramama gibi kötü bir alışkanlığımız var. Kendi sahamızda kendi evimizde kendi taraftarımızın önünde bir sıfır önde götürdüğümüz maçı son 10 dakika kala eşitleye hapsediyoruz. 
Bu futboldur galibiyette vardır mağlubiyette vardır ama hiçbir takımın hemen her maçta mutlak golle sonuçlanabilecek pozisyonları cömertçe harcama lüksü yoktur. Bizim takımda bitiricilik ve son vuruş sıkıntısı yaşanıyor. Bu problemi kısa vadede aşmamız çok zor. Orta vadede aşmamız yine çok zor. Uzun vadede belki sonuç alabiliriz ama takımımızın o kadar uzun zamanın yok. Geriye ne kalıyor transfer meselesi. Yani bizim takım transfer transfer diye bas bas bağırıyor. 
Sezonun ilk yarısı kapıya dayandı Ocak ayındada transferler başlayacak. Bizim bu geçen süre zarfında transfer tahtasını açtırmak için gerekken para her ne kadar ise toplanması bulup buluşturulması ve futbolculara ödenerek transfer tahtasının açılması gerekiyor. Bunu başaramaz isek benzer bir tabloyla ve belki daha kötüsüyle ligin ikinci yarısında karşılaşacak üstüne üstlük üç puanı dahanemizden sildiremiş olacağız. Sezon sonunda takımın akıbeti ne olur onu hiç aklıma getirmek istemiyorum bile. Artık küme mi düşeriz borçlar yüzünden kapanmanın eşiğine mi geliriz orası belli değil. Sözü uzatmanın anlamı yok takımımızs SOS veriyor, bu sesi duymadı ve gerekli tedbirleri almalıyız. Benim son sözümde budur.