Uşak Üniversitesinde dün LGBT lehine bir eylem tarzında girişimde bulunuldu. Bir kız öğrenci elindeki LGBT bayrağıyla kürsüden indi, sunucunun anonsu ise bir başka iğrençlikti.
Şimdi bir ifade özgürlüğü olsa anlarım, demokratik bir hak çerçevesinde yapılmış eylem olsa anlarım ama sapkın bir yaşam tarzını nasıl benimsetmeye çalışırsınız? Yani eşcinsel bir ilişkinin savunulacak nasıl bir tarafı olabilir?
Bu nasıl bir ahlaksızlıktır, bu nasıl bir utanmazlıktır, bu nasıl bir akıl noksanlığıdır?
Birde bunu topluma dayatmaya kalkışmak nasıl bir özgüvendir?
Hepimiz biliyoruz ki bu bizim toplumumuzu ahlaki erozyona uğratmak isteyenlerin sistemli ve planlı bir oyunudur. Çünkü ahlakı ortadan kaldırırsanız tüm sistem anında çöker. O toplumda ne adalet kalır ne düzen kalır ne töre kalır ne dün kalır ne iman kalır…!
Bu hasletlerden uzakta kalan milletler çürür kokar ve bozulur, kendine hiçbir faydası olmaz.
Allah insanı bir dişi bir de erkek olarak yarattı, demedi ki kullarım hemcinsleriyle diledikleri gibi beraber olabilirler. Hatta tam tersine bu tarz ilişkileri bile yasakladı ve en büyük günahlardan saydı.
Ama birileri ısrarla bunu dayatıyor ve toplumun ahlaki yapısını bozmaya çalışıyor.
Bunlara fırsat vermemeli ve gençlerin bu sapkın yaşam tarzına karşı mutlaka reaksiyon geliştirebilir bir olgunluğa erişmesini sağlamalıyız.
Bugün sahip olamadığımız çocuklarımız ve gençlerimiz bu alçak ahlaksızların pençesine düşmeleri kaçınılmaz olacaktır.
Uşak Üniversitesindeki bu olayın perde arkası araştırılmalı ve Melisa isimli o öğrencini bu sapkın yapılanmalarla ne kadar ilgili olup olmadığı irdelenmelidir.
Çünkü bu iş hiçte masum bir işmiş gibi gelmiyor bana.