Tuzlaspor karşısında aldığımız galibiyet çok önemliydi. O maçı kaybetsek, ligin dibine doğru volta alacak ve belkide oralarda debelenip duracaktık. Ama aldığımız galibiyet, ligin alt basamaklarıyla olan arayı bizim açımızdan çok daha avantajlı bir mesafeye dönüştürdü.
Kabul etmek lazım, Tuzlaspor maçında ortada futbol namına hiçbir şey yoktu. Düşünün ki, maçı anlatan sunucu bile öyle sıkıldı, öyle sıkıldı ki, bir ara spor haberleri servisindeki arkadaşlarıyla yaptıkları muhabbete kadar götürdü sözü.
Haklıydı, çünkü benimde izlemekten en çok sıkıldığım maçlardan birisi oldu. Her iki takımda birbirinden kötü bir futbol oynuyor, daha doğrusu ne oynadıklarını kendileri bile bilmiyorlardı. Ne pas trafiği, ne bir organizasyon, ne bir pozisyon, ne adam akıllı şut, hiçbir şey yoktu. Yani halı saha maçlarında bile çok daha fazla hücum geliştirirdi mahalle takımları. Şimdi haftalardır üst düzey bir futbol oynayan Erzurumspor’u sahada böyle paytak paytak yürüyen bir takım olarak görünce, gözlerime inanamadım. Kafamdan geçen şey, Dadaş’ın Tuzlaspor’u evire çevire mağlup etme ihtimaliydi, ama bırakın bu ihtimali sahada ben Dadaş namına hiçbir şey görmedim.
Gelelim sonuca, futbol her zaman diyorum skor oyunu, sonuçta golü biz attık, biz kazandık ve galibiyetle o derme çatma sahadan puanla biz ayrıldık.
Erzurumsporlu taraftarlar maçı izleyemesin diye bilet fiyatını 5 bin lira olarak belirleyen Tuzlaspor yönetiminede ayrıca gol atmış olduk. Şimdi gitsin Ekrem İmamoğlu’na jest yaptıklarını düşünen o yöneticiler kumda oynasınlar bakalım!
Hakan Kutlu Hoca da, maçın sonucuna bakmayıp, Tuzlaspor maçındaki futbolu bence masaya yatırsın. Çünkü bu maç analiz edilmezse, önümüzdeki maçlarda yaşanması muhtemel sorunlarımız olabilir. Buna fırsat verilmemeli ve şimdiden gereği yapılmalıdır.