Erzurumda siyaset cambazlığı öteden beri vardır…
Kim kimi karşısında siyasi açıdan bir engel ya da tehlike olarak görüyorsa, başlar film üstüne film çevirmeye…
Dedikodu, iftira, yalan, dolan, tuzak, kumpas filan; artık aklınıza ne gelirse devreye girer…
Aynı ya da farklı partili olsun hiç farketmez!
Ortada bir tehlike ve engel vardır, dolayısıyla mutlaka bertaraf edilmelidir…
Vicdan…
İnsaf…
Hak getire!
Hele bir de ayaklar yer tutmuşsa, değmeyin keyfine tehlike savarların…
Böylesi siyasetçilerin Erzurum, Dadaş, hizmet, ihtiyaç ve beklenti gibi kaygıları hiç olmaz, olmamıştır da…
Onlar için önemli olan kendi ikballeri ve sadece oturdukları koltuklardır…
Hani bir deyimi sık sık kullanıyoruz ya: “Erzurum sahipsiz şehir” diye, işte tam da bunun içindir…
Çünkü şehre sahip çıkması gerekenlerin derdi de başkadır, tasası da…
Geçmişte buna benzer birçok vaka yaşadık, birçok hadise işittik…
Ama şimdi önümüzde yeni bir dönem ve yeni bir siyaset kulvarı var…
Umuyoruz ve diliyoruz ki, benzer kaygılar bir daha yaşanmaz…
Umuyoruz ve diliyoruz ki, bu yeni dönem kendini ve oturduğu koltuğu düşünmekten başka hiçbir işe yaramayanlara ortam olmaz…
Ve yine umuyor ve diliyoruz ki, Erzurum bu dönem hiç ama hiç sahipsiz kalmaz!
Umuyoruz…
Sadece ve sadece umuyoruz…