Dün sabah çok feci bir trafik kazasına tanık oldu çocuklar. İddiaya göre; Atatürk Üniversitesi kavşağında motosikletli bir sürücü, dengesini kaybedip, öğrenci servisinin altına düştü. Kaza öylesine ağırdı ki, 27 yaşındaki genç, oracıkta hayatını kaybetti.
Allah rahmet etsin, ailesine sabırlar versin. Çok zor bir durum; ucundan bucağından da olsa medya sektörüne dahil olmuş bir genç hayata veda etti, onun vesilesiyle de şu üniversite kavşağını bir konuşalım istedim bugün. Yolumun üstü olduğu için hemen her sabah geçtiğim bu kavşak, okulların giriş saatine denk geldiği için öyle bir kalabalık oluyor ki, araçlar santimle ilerliyor adeta. Bu yoğunluğa işine gücüne yetişmeye çalışanları da ekleyince, ortaya çok daha vahim bir tablo çıkıyor. Ama ilginçtir, okullar açılmış açılalı burada her sabah adeta trafik karmaşası yaşanıyor olmasına rağmen maalesef ne bir önlem alınıyor, ne müdahale ediliyor.
Yani sabahın yoğun saatlerinde burada bir ekip görevlendirilse fena mı olur? Işıklara rağmen trafik keşmekeşinin yaşandığı bu bölgedeki akımı rahatlatacak adımların atılması kötü mü olur?
Dediğim gibi ben her sabah bu güzergahtaki karmaşaya tanıklık eden birisiyim; ışık tam yanmadan hareket etmeler, bazen kırmızıda geçmeler, Allah biliyor ya gün içerisinde burada kaza üstüne kaza atlatılıyor. Ama gelin görün ki, bu durum hiç kimsenin umurunda değil. Orada mobese kameraları var diyenler olabilir, o konuya da değineyim bari. Dün sabah meydana gelen kazanın mobese kayıtlarına bakan herkes şunu görür; ağaçlardan hiçbir şey belli bile olmuyor. Anlayacağınız o noktada birini boğazlayacak olsalar, kameralardan doğru düzgün bir veri elde edilemez.