Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, dün enflasyon başta olmak üzere ülkenin ekonomik gidişatına dair bilgiler aktarırken GES’lerle, yani Güneş Enerji Santralleri ile ilgili bir cümle kurdu…
O esnada GES’lerin potansiyeli ve Erzurum açısından avantajı geldi aklımıza…
Bakın, istatistik veriler diyor ki:
-Türkiye’de en uzun güneşlenme süresine sahip olan ikinci il Erzurum!
Bu önemli bir avantaj değil midir?
Öyledir, evet ama biz bu avantajı değerlendirebilmiş miyiz peki?
Maalesef hayır!
Büyükşehir ve Aziziye Belediyelerine ait olanların dışında birkaçının da özel sektöre ait olduğu güneş enerji santrali tarlaları, şehir için önemli bir katma değer oluşturuyor.
Sayılarını niye çoğaltmıyoruz?
Bu yatırımların hacimlerini neden genişletmiyoruz?
Örneğin Erzurum’da güneş enerji santrali yatırımı yapanlara neden muafiyetler, ayrıcalıklar sağlamıyoruz?
Neden onları desteklemiyoruz?
Erzurum’u enerji yatırımlarının merkezi haline getirecek adamları neden atmıyoruz, niye atmıyoruz biz?
Pandemi gösterdi bize; artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
Ama gelin görün ki, bundan böyle kendi gücünü ve enerjisini üreten kazanacak, üretimini kendisi yapan kazanacak.
Geçen sene kıtlığı yaşadık!
Bu sene ne olacağı belli değil!
İlaveten küresel ekonomik krizin olumsuz etkilerini iliklerimize kadar da hissediyoruz…
Uzun sözün kısası:
-Bizim acilen üretim ekonomisine geçmemiz gerekiyor!
Tabi yazımıza bahis ettiğimiz enerji oldu ama emin olun Erzurum’da çok daha fazlasını yapabiliriz…
Yeter ki isteyelim!
Yeter ki üretelim!
Haaa!
Üreteni de yüz üstü bırakmayalım yani…
Anladınız siz onu!