Palandöken Belediyesi ile ilgili yaptığımız yayınlardan dolayı, çalışanlarından birini cezalandırmak amacıyla yer değişikliği yaparken yanlış kişiyi hedef alması, hem insan hakları hem de idari süreçler açısından düşündürücüdür. Bu durum, belediyenin gerçek soruları yanıtsız bırakmak için dikkati başka yöne çekmeye çalıştığı yönündeki şüpheleri artırmaktadır.
Mobbing ve Baskı İddiaları
Belediyenin, çalışanlarına mobing uyguladığı, hatta bazı durumlarda fiziksel şiddete başvurduğu yönündeki iddialar da büyük bir endişe kaynağıdır. İddialara göre, çalışanlar haksız bir şekilde yer değişikliğine zorlanmakta ve hatta istifa etme noktasına getirilmektedir.
Bu tür bir yönetim anlayışı, yalnızca çalışanların haklarını değil, aynı zamanda belediyeye olan güveni de zedelemektedir. İnsanların geçim kaynaklarıyla oynanması, yalnızca kişisel mağduriyetlere değil, toplumsal bir güvensizliğe de yol açar.
Bu yanlış uygulamalar, bir belediyenin asli görevlerinden ne kadar uzaklaşabileceğini göstermesi açısından üzücüdür. Vatandaşların bilgi talebine cevap vermek yerine, çalışanlarına mobing uygulamak ve kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmeye çalışmak, hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkelerinin tamamen göz ardı edildiğini göstermektedir.
Son Söz
Palandöken Belediyesi’nin bu sessizliği ve uygulamaları, kamuoyu nezdinde güven kaybına yol açmaktadır. İnsanların ekmeğiyle oynamak, mobing uygulamak ya da çalışanları cezalandırmak çözüm değildir. Çözüm, sorulara açık ve net bir şekilde cevap vermek ve kamuoyuna şeffaflığı sağlamaktır.
Kamu adına hizmet etmekle yükümlü olan belediyeler, kendilerine yöneltilen soruları geçiştirmek yerine açıklıkla yanıtlamalıdır. Sessizlik, yalnızca şüpheleri büyütür ve toplumun güvenini sarsar. Ancak unutulmamalıdır ki, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.