İnşaat sektöründe uzun yıllar bulunmuş ve yine halen daha bu sektörde faaliyet gösteren bir babanın evladı olarak; inşaattan iyi kötü anlarım. Maraş depremiyle birlikte yeniden gündem olan yapılar ve yapılaşma konusu elbette önemli bir mesele. Ancak yazık ki bizim çok çabuk unutan bir yapımız var. Deprem dolayısıyla zirvelere çıkan bu yapılaşma hassasiyetimiz, herkes görecek birkaç ay içerisinde eski düzenine geri dönecek.
Çok önemli bir ayrıntıyı vurgulamamda fayda var. Erzurum deprem kuşağında ve bu şehirde dikkatten kaçırılmaması gereken bir konu var ki, o da yatay yapılaşma. Kaldı ki, buna Cumhurbaşkanı Erdoğan da sürekli vurgu yapmıştı. Depremden sonra da buna dikkat çekti, öncesinde de konuşuyordu. Hatta bir keresinde yanlış hatırlamıyorsam Erzurum’u ziyaretinde şehri yukarıdan görmüş ve belediye başkanlarına yatay mimari hatırlatmasında bulunmuştu.
Haklıydı da, çünkü Erzurum’da yapılaşacaksak yüksek katlı binalardan vazgeçmeliyiz. Binalar sağlam bile olsa bu huyumuzu terketmeliyiz. Yatay mimari her zaman iyidir. Bunun için geniş bir alana ihtiyaımız olduğu doğrudur ama kentsel dönüşüm diye bir şey var. Yıkıp yeni arsalar oluşturmak ve üzerinde yeni sağlam binalar yapmak çok daha mantıklı ve akıllıca olanıdır.
Benim şahsen beklenim Maraş depreminin bir dönüm noktası olması ve tüm Türkiye’de olduğu gibi, Erzurum’da da yatay yapılaşmaya özen gösterilmesidir. Unutmayalım ki, deprem değil, yapı öldürüyor!