CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın imzasını attığı rezaleti izlediğimde beynimden vurulmuşa döndüm. Bir milletvekilinin nasıl bu kadar pervasız olabileceğine kızdığım gibi, kim ne derse desin kaçacak yer arayan o Jandarma personelinede kızdım.
Görmeyi ve duymayı en çok istediğim şeyi söyleyeyim, Mahmut Tanalın yargılanması ve milletvekilliğinin düşürülmesi. Tabi bunu isterken, arkasına bakmadan kaçan o Jandarma personelinin de bir bedel ödemesi gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü bu milletin askeri, polisi, jandarması arkasına bakmadan kaçacak bir tiyniyete sahip değildir olmamalıdır! Bu yüzden o görevlinin ait olduğu yer kesinlikle Jandarma teşkilatı değildir. Karşında değil milletvekili, kim olursa olsun bir jandarma personeline düşen dik durmaktır, görevi neyse onu ölümüne yerine getirmektir.
İsteklerimi bu şekilde sıraladıktan sonra Mahmut Tanal’la ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Bu vekil göstermelik işlerle kendini ön plana çıkarmaya çalışan ve değim yerinde ise kendi reklamının peşinde koşan bir vekildir. Paylaşımlarına bakanlar, samimiyetten uzak bir tutum içerisinde olduğunu, en iyi bildiği işinde şov yapmak olduğunu görür.
İstisnaları vardır tabi ama CHP’den millet menfaatine çalışan vekil görme imkanı çok azdır. Onların tek bildiği şey krizden beslenmektir, nitekim olayın yaşandığı yerde Akbelen’deki ormanlık alan meselesidir. Bu kafadakiler Gezi olaylarından talimli oldukları için acaba buradada bir karmaşa ve kaos olabilir mi hevesine kapılarak oralara giden kişiler. Kanunlar ve hukuk bu saatten sonra ne der bilmiyorum ama benim nazarımda Tanal’ın milletvekilliği düşmüştür. Milletin askerine hakaret eden ve düşman kovalar gibi peşine düşen bir insan, iddiasında haklı olsa bile şahsen benim nazariyemde haksız bir duruma düşmüştür. Buda benim son sözümdür. Umuyorum yargı bunun hesabını sorar ve yakışıksız hadisenin üzeri kapanıp gitmez.