Erzurumspor-Pendikspor maçını büyük bir heyecanla izledim. Açıkçası böyle dirençli ve baskılı oynayacak takım beklemiyordum, ne yalan söyleyeyim. Başlangıçta umutlandım ve bu oyunla biz bu maçı kazanırız dedim. Tabi bunu derken, karşımızdaki takımın da Pendikspor olduğunu hesaba katmadım dersem olmaz. Ama dakikalar ilerledikçe gördüm ki, bu takımın verip verebileceği en üst düzey mücadele bu kadar olur, bunu da geçmez. Bir kere takımda bitirici vuruşu yapabilecek oyuncu sayısı neredeyse yok. Eren’in mücadelesi tek başına yetmedi, Olanare maça dahil olduktan sonra kaleyi bir-iki kez yokladıysa da, Eren’le aralarında yaşanan tartışma sonrası o da bıraktı işin yakasını. Şunun altını özellikle çizeyim; bu mücadelemiz Samsunspor, Eyüpsor, Göztepe karşısında yetmez! Yani baskılı oynamamızın bir anlamı kalmıyor, çünkü pozisyona girmekte zorlanıyoruz. Örneğin bizim hücumlarımız öylesine gelişti, kontralarda bile palas pandıras çıktık hücuma. Ama Pendikspor’un hücuma çıktığı her atakta bir futbol aklı vardı. Buraya yazıyorum, Pendikspor birkaç hafta sonra oturmuş bir sisteme kavuşur, üstüne koyarak da ilerler. Ama bizim bu şansımız yok, çünkü elimizdeki kadro hem genç, hem de tecrübesiz. Ben çalışılmış bir tek organizasyon görmedim, sizin gördüğünü de sanmıyorum. Bu yüzden takımın rengini değiştirecek, tecrübe kokan hareketlere ve en önemlisi de bu hareketleri sergileyecek futbolculara ihtiyacımız var.
Erzurumspor FK dün resmen bas bas bağırdı; beni takviye edin diye, ilgililerine mesajını hem de çok net verdi. Umuyorum bu mesajı alanlar gereğini yapar ve lazım gelen takviyeyi takıma mutlaka yapar. Aksi halde deplasmanı geçtik, kendi evimizde bile bize gelen vurur, giden vurur. Çünkü geride daha onlarca hafta var!