Zırıltıdan bir Twitter kullanıcısı, muhtemelen de üniversite öğrencisi bir kızcağız…
Ciyaklamış geçenlerde ve demiş ki:
-Erzurum’da olmaktan daha kötü bir şey varsa o da Ramazan ayında Erzurum’da olmaktır…
Be hey ahmak kız!
Erzurum’da olmak kötü bir şey ise, ne işin var burada, bu bir!
Ramazan ayında Erzurum’da olmak çok daha kötüyse eğer, zorla mı tutuyoruz seni, cehennem ol ve git!
Şimdi diyeceksiniz ki,
-Derdi ne bunun?
Derdi şuymuş:
Oruç tutmayanlar oruç tutanlara saygı gösteriyormuş, dolayısıyla oruç tutanlar da tutmayanlara saygı göstermeliymiş!
Bak, bak, bak!
Mesela Erzurumlu şunu diyor mu?
-Elin Ermeni’si niye oruç tutmuyor? Elin Yahudi’si ya da elin Hıristiyan’ı niye oruç tutmuyor?
Demiyor tabi, demez de…
Neden demez?
Çünkü zaten onlar Müslüman değil, bu sebeple oruç tutma yükümlülükleri de yok, farz değil onlara yani…
Daha da kestirmecesi; gâvurlar, gâvur…
Ama “Ben Müslümanım” diyen birisi, eğer sıhhat açısından bir problemi yoksa oruç tutmakla mü-kel-lef-tir!
Tutmaz ise de, kendisi ile Allah arasındaki iştir, akıbetinin ne olacağına Yaradan karar verir…
Ve fakat bu durum, “dileyen dilediği yerde, dilediği gibi zıkkımlanabilir” şeklinde bir serbesti de değildir yani…
Kaldı ki, Erzurum’da kola kolay hiç kimse oruç tutmayan herhangi birisine kalkıp da “niye oruç tutmuyorsun?” diye sormaz… Soran olursa da, Twitter hesabında “Erzurum’da olmak kadar kötü bir şey yok” diyen kız gibi geri zekâlının tekidir…
Tavrımız çok açıktır ve nettir!
Şayet ortada gösterilmesi gereken bir saygı varsa, o da oruç tutana gösterilmesi gereken saygıdır…
Onun dışında (gâvur olanlar ve inanmayanlar hariç) oruç tutmayan hiç kimse, oruçludan saygı bekleme hakkına sahip değildir… Çünkü oruçlunun gözüne ve yüzüne baka baka utanmadan ve sıkılmadan yiyip-içmek, saygısızlığın en büyüğüdür!
Anladın mı şimdi ergen kız!
Anlasan iyi edersin; zira bu memleket üzerinden polemiğe girip duyar kasmak isteyen kim varsa avucunu yalar!
Tıpkı senin gibi…